14 Eylül 2010 Salı

EŞİNİ BULMASI ZOR DİYAR: MALATYA



Kimi şehirlerin niteliklerini övmek için başka şehirlere benzetme yapılır. Doğu’nun Paris’i, Kuzey’in Venedik’i gibi yakıştırmalar dünyanın her yerinde çeşitli şehirler için kullanılır. Ancak bir kenti başka bir kente benzeterek övmek ne kadar doğrudur? Hele bu kentin kendine özgü ve belirgin pek çok özelliği varsa…

Malatya’ya da benzer yakıştırmaların yapıldığını duymuştum; Doğu’nun Paris’i gibi… Ancak Malatya’nın o kadar köklü bir tarihi, renkli bir kültürü ve zengin nitelikleri var ki nevi şahsına münhasır bir kenttir doğrusu. Bunu oraya gittiğimde daha iyi anladım.

Malatya’yı anlatmak değil ama nereden başlayacağımı belirlemek zor. Tarihinden başlasam bir yazı yetmez, kayısı desem belli başına bir yazı konusu, yemekleri öyle… Kültürü desem roman olur. Belki en iyisi çok detaya girmeden izlenimlerimi, gördüklerimi anlatmak; yeri geldikçe her şeyden bir tutam katarım.